
OMM’DA MAZİ
Merhabalar sevgili okurlar. Bir pazartesi yazısıyla daha birlikteyiz. Bugün sizleri yaşadığım şehirde minik bir müze seyahatine...
Merhabalar sevgili okurlar. Bir pazartesi yazısıyla daha birlikteyiz. Bugün sizleri yaşadığım şehirde minik bir müze seyahatine...
Uyandım. Hayatımın dönüm noktası gibi, muhteşem bir başlangıcın ilk günüymüş gibi değildi asla. Her zamanki gibi bir sabah; soğuk,...
Sevgili Romalılar, uzunca bir süre sonra tekrar merhaba. Bu siteyi kurarken amacım kendimi anlatmak değil yazma eylemi üzerine mevcut...
DOĞU EKSPRESİ NOTLARIM Dostlar. Romalılar. Uzun bir aradan sonra bir pazartesi gününde daha sizlerle birlikteyiz. Evet tüm yazı tembellik...
-Bugün yine bir kaçış hikayesi anlatasım var sana. Hani geçenlerde bir tane anlatmıştım, çok beğenmiştin. İşini gücünü bir anda bırakıp...
Hayata karşı motivasyonumuzun tükendiği şu günlerde kalan yüzde 12’lik yaşam enerjimle bari buradaki yazılarımı ihmal etmeyeyim dedim,...
Bundan otuzdan da çok sene önce karlı bir Artvin sabahında dünyaya gelmişim. İlçede başlayan macera il devlet hastanesine uzanmış, bir...
Ah benim canım, garibim... Bundan birkaç kış önceydi. Henüz dünya bir salgın hastalıkla koca bir yıl evlerine, ülkelerine kapanmanın...
Geçtiğimiz hafta Gabriel Garcia Marquez’in başyapıtı Cien Anos De Soledad -Yüzyıllık Yalnızlık- romanını okudum. Yüz yıl yaşayan büyük...
Vizontele Tuba filminde rahmetli Tarık Akan’ın çok sevdiğim bir mektup sahnesi vardır; hani kütüphaneyi yaparlar, her iş biter ama kitap...
Allahım yine ağlıyor. Daha yeni pışpışlayıp uyutmamış mıydım bu çocuğu ben? Kaç gecedir deliksiz uyumuyorum acaba? Sabah işe gidecek diye...
Bu hafta gündem o kadar dolu ki hangi birinden konuşacağımı bilemedim ben de bambaşka bir konu seçtim. Arka planda Aizanoi Senfonik...
Uzun zamandır elim klavyeye gitmiyordu. Aslında yazasım da var ama yazarsam kötü şeyler yazarım diye korktuğumdan, biraz da tembellikten...
Geçen sene bu günleri hatırlıyorum. Korkunç bir telaş içerisindeydim. Bir şeyler okumaktan nefret edecek kadar bir şeyler okumak...
Rutinleri seviyorum. Aynı saatte uyanmayı, uyanır uyanmaz aynı sırayla aynı işleri yapmayı. Elimde bir bardak suyla evde dolaşıp...
Uyandığımda karlı köylerin bittiğini, yanımız sıra haşmetli, büyük bir nehrin aktığını görüyorum, elim ayağım dolanıyor. -Is it Drina? -Yes.
Bunun ne kadarı edebiyattır ve hepsinden öte okur bu kadar aptal mıdır?
O yüzden işte liste demeye dilim varmıyor yine de bir konuşalım bakalım 2020 mayıs ayında neler olmuş?
Kendimi bazen bir resmin içinde gibi hissediyordum. Bir küçük balkonda bir sandalyeye oturup başını balkon demirlerine yaslanmış bir kadın..